Rahim ağzı yarası kadınlar arasında yaygın yaşanan bir problemdir. Her 2 kadından 1’inde görüldüğünü belirtmek mümkündür. Özellikle aktif cinsel yaşamı olan kadınlarda görülme oranı daha yüksektir. Belirtiler ortaya çıktığında mutlaka doktora başvurulması ve tedavinin yapılması sağlanmalıdır. Rahim ağzı yaraları şayet tedavi uygulanmazsa serviks salgısının yapısının değişmesine neden olabilir. Bu da servikal kanalı etkileyebilir ve beraberinde kısırlık sorunu ortaya çıkabilir.

Özellikle hamilelik planı olan kadınların bu sorunu daha da ciddiye alması gerekir. Hamilelikte rahim ağzı yarasının düşük ya da erken doğuma neden olabileceğini ekleyelim. Tedavinin nasıl uygulandığına, tedavi edilmemesi durumunda ortaya çıkan risklere de değineceğiz. Öncesinde sebepleri ele alalım.

Rahim Ağzı Yaralarının Sebepleri Nelerdir?

Hastalar rahim ağzı yarası neden oldu sorusunu sıklıkla soruyor ancak yapılan çok sayıda çalışmaya karşın bu problemin nedeni tam olarak belirlenemedi. Sadece bazı faktörlerin bu soruna neden olduğu yönünde düşünceler var. Bu risk faktörleri şöyledir:

  • Vücudun hormonal değişimleri
  • Enfeksiyonlar
  • Çok sık cinsel ilişki yaşanması
  • Kimyasal unsurlar

Bu soruna neden olan organizmalardan özellikle 3’ünün büyük önem taşıdığını da belirtmeliyiz.

  • Klamidya
  • Gonore
  • Trikomonas

Rahim Ağzı Yarası Şikayetleri Nelerdir?

Hafif vakalarda ya da çok erken dönemde rahim ağzı yarası maalesef bir belirti göstermeyebiliyor. Bu nedenle teşhis konması bir miktar gecikebiliyor. Rutin jinekolojik kontroller bu konuda da önemini net bir şekilde ortaya koyuyor. Çünkü kontrollerini aksatmayan hastalarda bir belirti ortaya çıkmamış olsa bile jinekolojik muayene sırasında rahim ağzı yarasının erken dönemde tespit edilmesi mümkün olabiliyor.

Genel olarak hastaların yaşadığı şikayetler ve şikayetlerin seviyesi farklı olabilir. Sıklıkla dile getirilen şikayetlere ise şu örnekleri verebiliriz:

  • Adet bitiminin hemen ardından vajinal akıntılar olması
  • Normal olmayan vajinal kanama
  • Vajinada kaşıntı ve yanma olması
  • Cinsel ilişki esnasında ağrı olması
  • İdrar yapma sırasında yanma hissi
  • Bel bölgesinde ağrılar
  • İlişki sonrasında oluşan lekelenmeler veya kanama (postcoital kanama)

Rahim Ağzı Yarası Nasıl Teşhis Edilir?

rahim ağzı yarası teşhisi

Detaylı bir muayene yapılması, rahim ağzı yarası teşhisinde önemlidir. Aynı zamanda doktorunuz sizden bazı tetkikleri yaptırmanızı isteyebilir. Bu tetkiklere şu örnekleri verebiliriz:

Pap Smear testi

Bu test her kadın tarafından yılda bir defa mutlaka yapılmalıdır. Çünkü rahim ağzı kanserinin erken dönemde tespit edilmesinde oldukça başarılı bir tetkiktir. Ağrıya ya da acıya neden olmaz, yalnızca rahim ağzı salgısından bir sürüntü alınır. Numune alınması işleminin süresi saniyelerle sınırlıdır.

Servikal Biopsi

Her durumda istenen bir tetkik değildir, sadece rahim ağzı yarasının anormal bir görünüm sergilemesi durumunda hastadan bu testi yaptırması istenir. İşlemde ise hastadan doku örneği alınmalıdır. Lokal anestezi altında doku örneği alındığı için bu sırada hasta acı hissetmez.

Kolposkopi

Kolposkopi de her durumda istenen bir tetkik değildir. Vajen bölgesinin optik bir aletle incelenmesini kapsar. Öncesinde rahim ağzı temizlenir ve dokular özel bir madde ile boyanır. Dokunun boya tutma seviyesi incelenir. Hangi dokudan örnek alınacağına karar verilir ve kılcal damarlar da bu tetkik sayesinde incelenebilir. Doktorunuz eğer gerek duyarsa bu testi yaptırmanızı isteyecektir.

Rahim Ağzı Yarası Nasıl Tedavi Edilir?

Teşhis aşamasında uygulanan tetkiklerin de yardımı ile servisit kaynağının tespit edilmesi önemlidir. Bu kaynağı ortadan kaldırmaya yönelik tedavi prosedürleri uygulanabilir. Kimi zaman sadece antibiyotik ilaç kullanımı ile yaranın iyileşmesi hedeflenebiliyor. Ancak uzun süredir mevcudiyetini koruyan, ilaç tedavisine yanıt vermeyen rahim ağzı yaralarında diğer tedavi seçenekleri devreye girer.

Uygulanacak tedaviye kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından karar verilmelidir. Tedavi sonrasında şiddetli vajinal akıntı olabilir ve bu durum gayet normaldir. Vajinal akıntıdaki artış, 2 hafta kadar bir süre boyunca mevcudiyetini koruyabilir. Tedavi sonrasında bir süre cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir. Bu süre doktorunuz tarafından size bildirilecektir.

Rahim Ağzı Yarasında Yakma (Koterizasyon) Tedavisi

Oldukça eski bir rahim ağzı yarası tedavisi olan koterizasyon işlemi kısa sürede tamamlanıyor. Kaleme benzeyen bir prop ve prob ucu ile gerçekleştirilen bu tedavi kapsamında ısı ile yaranın kontrollü bir biçimde tahrip edilmesi sağlanıyor. Bu işlem halk arasında “yakma tedavisi” olarak da biliniyor.

Rahim Ağzı Yarasında Dondurma (Kriyoterapi)

Bu tedavi toplumda “dondurma tedavisi” olarak biliniyor. Sık kullanılan bir rahim ağzı yarası tedavi prosedürüdür. Karbondioksit ya da azot kullanılarak dokuların dondurulması işlemidir. Hafif bir ağrıya neden olabilir, ağrının uzun sürmediğini de ekleyebiliriz. Dokuda istenen tahribatın son derece kontrollü bir şekilde yapılabiliyor olması söz konusu tedavi tekniğinin sağladığı kazanımlardan biridir. Bir diğer avantaj da servikal kanalda daralmaya yol açmamasıdır. Dakikalar içerisinde tamamlanıyor olması da hastada gerginlik ve stres yaratmaz.

Rahim Ağzı Yarasında Lazer Tedavisi

Lazer ile rahim ağzı yarası tedavisi yapılabiliyor. Bu yöntemle problemli dokuların tahrip edilmesi sağlanıyor. Anestezi işlemine genellikle gerek duyulmuyor ve yaranın iyileşmesinin de hızlı bir süreçte gerçekleştiği gözlemleniyor. Yara iyileşmesinin hızlı olması ve anesteziye gerek duyulmaması bu işlemin temel avantajlarıdır. Ayrıca işlemin hızla tamamlanması da önemli avantajlardan biridir. Lazer ile yapılan tedavi, diğer yöntemlere göre daha az travmatiktir.

Rahim Ağzı Yarası Tedavi Edilmezse Ne Olur?

rahim ağzı yarası tedavi edilmezse ne olur

Eğer servisit tespit edildiyse mutlaka tedavinin yapılması gerekir. Tedavi yapılmazsa vajinada bulunan mukus yapımı bozulabilir. Bu da kısırlığa neden olabilir. Anne adaylarında ise erken doğum ile düşük risklerini ortaya çıkarır. Rahim ağzı kanseri riskinin de olduğunu unutmamak gerekir.

Rahim Ağzı Yarası Kansere Dönüşür Mü?

Her rahim ağzı yarası mutlaka kansere dönüşecek şeklinde bir kaide yoktur. Ancak böyle bir riskin mevcut olduğunu da eklemek gerekir. yapılan bazı araştırmalarda rahim ağzı kanseri olan kadınların % 98 gibi yüksek bir oranında HPV virüsü tespit ediliyor. Dolayısıyla bu virüsün rahim ağzı kanserinin nedenlerinde biri olduğunu belirtmeliyiz.

Bunun yanı sıra çok sayıda doğum yapmak, sigara içmek, çok erken yaşlarda cinsel hayata başlamak gibi nedenler de riskin artmasına yol açıyor. A ve C vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıf olması gibi unsurlar da risk faktörleri arasındadır.

İlginizi çekebilir –> Spiral

Rahim Ağzı Yarasına Karşı Hangi Önlemler Alınmalıdır?

Çeşitli önlemler almak, kadın sağlığının korunması ve rahim ağzı yarası oluşmasının engellenmesi adına önemlidir. Alınabilecek önlemlere şu örnekleri verebiliriz:

  • Rahim ağzı kanseri belirtilerinden sadece birini yaşıyor olsanız bile mutlaka kısa zamanda doktora başvurmalısınız.
  • Sağlık durumundan emin olmadığınız kişilerle cinsel ilişkiye girmemelisiniz.
  • Anormal bir vajinal akıntı gözlemliyorsanız bu durumu ciddiye almalı, zaman kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalısınız.
  • Mutlaka yılda bir defa jinekolojik kontrolden geçmeli, pap smear testi yaptırmalısınız.
  • Parfüm içerikli pedler vajinal deodorantlar gibi ürünleri kullanmamalısınız.
  • Cinsel ilişki partnerinizde gonore belirtileri varsa en kısa zamanda doktora başvurmalısınız.

Servisit Yakıldıktan Sonra Hamile Kalınır Mı?

Elbette rahim ağzı yarası yakıldıktan sonra kişinin hamile kalması mümkündür. Bu tedavi yöntemi gebeliği önleyen, hamile kalmayı zorlaştıran bir prosedür değildir. Hatta hamile kalmayı kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Sperm petrasyonu engelleyen patolojinin ortadan kalkması gebeliği kolaylaştırıyor. Fakat tedavi sonrasında doktorunuzun belirttiği süre boyunca cinsel ilişkiye girmemelisiniz. Bu süre genellikle 1-2 haftadır.

Rahim Ağzı Yarası Kendiliğinden Geçer Mi?

Her rahim ağzı yarası kendiliğinden geçer ya da kendiliğinden geçmez şeklinde kesin bir ifadede bulunamayız. Bu yaranın kendiliğinden geçme olasılığı vardır. Ancak tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Bu içerik genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Net bilgiler için kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşmelisiniz.

Bilgi sahibi olun –> Bartholin kisti